ATİB,  40.  YILA DOĞRU

Almelo’da 1977’lerde bir dernek kurulması için, çalışmalar başlatılmıştır. Bu tarihten öncede bir dernek kurulması fikri ortaya atılmışsada, bu konuda bunu destekleyen herhangi bir kanıta rastlanmamıştır. Derneğin noter tastikli ilk tüzüğü

Mustafa Tanır, Kemal Keskin ve Ali Günbay tarafından imzalanmıştır. Kuruluş çalışmalarında, Mahmut Durmuş, Yusuf Mavdi, Şeyho Çimen, Yaşar Sarcanöz, Ali Albayrak,Mustafa Keskin, Mehmet Dağ, Hanifi Uzun, Hacı Karacaoğlan,

Celal Özcan ve Süleyman Topaloğlu gibi arkadaşların katkıları olmuştur. Şu anda elimizde olmayan ama siz okurların desteği ile katkıları olan başka arkadaşlar var ise, lütfen bildirin. Katkıları olupta adına ulaşamadığımız arkadaşları burada yayınlamak bizleri sevindirir.

ATİB, 27 şubat 1978 yılında, noter tasdikli tüzüğü ile Almelo Türk Sosyal Kültür derneği adı altında, özörgüt olarak çalışmalarına başladı. 16 Temmuz 1979 yılında derneğin adı, Almelo Türkiyeli İşçiler Birliği olarak değiştirildi. Dernek tüzüğünde de belirtildiği gibi, sosyal kültürel faaliyetler, üyelerinin kurumlarla olan sorunlarını

çözmek için konuşma saatleri, dil kursları gibi çeşitli çalışmalar yapılıyordu. Yaşadığımız toplumla da kaynaşmak adına kültürel etkinlikler düzenleniyordu. ATİB kısa sürede, Almelo kamuoyunda tanınmaya başladı. Hatta; kuruluşunda ilk Onur üyesi Almelo belediye başkanı Sn.Schneider olmuştur.

 a) Türkiye’deki siyasi gelişmeler:

1970’li yılların sonlarına doğru, Türkiye’de tam anlamıyla bir kaos yaşanıyordu.

Hemen, her gün sokakta, caddede, ya da kahvehanelerde onlarca insan öldürülüyordu. Peşpeşe kurulan Milliyetçi Cephe hükümetleri de sorunu çözemediği gibi, toplumu kamplara bölmüştü. Bu siyasi kaos ortamı, deyim yerinde ise üç beş kuruş biriktirip, dönme kararında olan Türkiyeli göçmen işçilerin, Türkiye’de bıraktıkları ailelerini  bulundukları ülkeye getirmelerine neden oldu.

Ve, 12 Eylül 1980’de Evren askeri cuntası bildiğiniz gibi yönetimi, silah zoruyla ele geçirdi.

b)  Ve Hollanda;

Türkiye’den aile birleşimi nedeniyle yaşanan bu yeni göç dalgası Hollanda”da öncelikle konut sorununu  gündeme getirdi. Konut kooperatiflerinin elinde yeterli oranda kiralık  konut yoktu. Kiralık konut için belediyeye yazılıp, sıraya girmeniz gerekiyordu. Kiralık konut bulabilmek için uzunca bir süre beklemek, zaman kaybı idi. Çünkü, Türkiye”de yaşanan belirsizlik, insanları huzursuz ediyordu. Ailesini yanına getirmek isteyen, kişinin  ailesi adına davet başvurusunda bulunabilmesi için, öncelikle barınabileceği uygun bir konut bulması aile birleşiminin en önemli koşullarından biri, idi. Konut sorununu çözebilmenin en hızlı çözümü ise, konut almaktı. O dönemlerde, en bakımsız konutlar bile büyük rakamlarda alıcı buluyordu.

Konut sorununu çözen, ailesini hemen yanına getiriyordu. Aile birleşimi, eğitim, dil sorunu, uyum gibi diğer sorunlarıda beraberinde getirdi. Bundan kısa bir  süre sonra da, tekstil endüstrisinde büyük bir kriz başladı. Çoğunluğu, tekstil sektöründe çalışan Türkiyeli göçmen işçilerin bir çoğu işlerini kaybettiler.Belediye garantisi ve  banka kredisi ile alınan konutların taksitleri ödenemiyordu. Taksitlerini ödeyemeyen, insanlarımızın evleri bir süre sonra borç aldıkları banka tarafından açık arttırma yolu ile çok ucuza satılıyor, hem evlerinden çıkarılıyor, hemde borçlandırılıyorlardı.

c)  ATİB ne yapmalı idi?

Yukarıdaki, iki başlıkta kısaca özetlemeye çalıştığımız, gelişmelerin ATİB’e yansımaları ne olmuştur? Türkiye’deki siyasi gelişmeler, Avrupa’da yaşayan Türkiyelilerin gündemini belirlemede her zaman önemli bir etken olmuştur.  O zamanlar ülkemizde iş başında olan Evren cuntasına karşı kim ya da kurumlar eylem koyuyorsa, yandaş basın tarafından en hafif deyim ile vatan hainliği ile suçlanıyordu. Bu tür tek taraflı yayınların kitleler üzerindeki olumsuz yansımaları, ATİB, gibi özörgütlerin güç kaybına neden oldu.Dünyada ve ülkemizdeki siyasi gelişmelere ATİB olarak her zaman duyarlı olduk. IRKÇILIK, AYRIMCILIK ve FAŞİZMLE mücadele temel ilkelerimizden biri olmuştur. 12 Eylül 1980 Evren cuntasına, karşı Hollanda’da belki de ilk eylemi gerçekleştiren özörgüt ATİB olmuştur. Bu ilkeli karşı duruş, ATİB’in ciddi anlamda yukarıda da belirttiğimiz gibi güç yani üye kaybına neden olmuştur. Ayrıca, ATİB dernek binası kundaklanarak, yakılmıştır. Yürütülen karalama kampanyaları ile ATİB, zayıflatılmaya çalışılmıştır. Kısmen de bu kampanya başarılı da olmuştur.Ancak, dünde olduğu gibi bugün de anti demokratik her olaya karşı tavır koyma konusunda ATİB, siyasi çizgisinden zerre kadar taviz vermemiştir. Ama bugün hemen herkes 12 eylül 1980 darbesinin faşist bir kalkışma olduğunu söylüyor.

ATİB bir yandan da Hollanda’daki diğer demokratik derneklerle ortak çalışarak Türkiye’deki demokrasi güçleri ile dayanışma içerisinde olmuş , diğer taraftan da Türkiyeli göçmen işçilerin, yaşanan ekonomik kriz sonrası işsiz kalmaları sonucu, evlerinin yok pahasına satılarak, borçlandırılmasına karşı ülkesel düzeyde bir çalışma başlatmıştır. EV KOMİTESİ’ni  kurarak konuyu parlemento gündemine aldırmıştır. Yapılan görüşmeler sonrası, konu olumlu sonuçlanmıştır.

1980″li yılların başlarından itibaren,

 Eğitim

Konut

Oturum, aile birleşimi(gezins hereniging)

Dil sorunu (taal problemen)

Kimlik taşıma zorunluluğu(pasjes wet)

Çocuk paraları(Kinderbijslag)

Seçme ve seçilme hakkı (stem recht)

Hollanda”nın gündeminde olan önemli konulardan bazıları idi. Bu konular göçmenlerin ortak sorunları idi ve bu konularda yerel ve ülkesel düzeyde, bir şeyler yapılması gerekiyordu.

ATİB, bu sorunların çözümünün ortak işbirliğinden geçtiğinin bilincinde idi. Yerel düzeyde, yabancılar komisyonu(artikel 61 kommissie) oluşturmak için yapılan seçimlere katılarak bir temsilcisini oluşturulan komisyona göndermiş, diğer yandan  bölgesel düzeyde ise diğer demokratiklerle birlikte bir platform oluşturma adına çalışmalara katılmıştır. Bu amaçla düzenlenen eğitim seminerleri ve toplantıları sonucu Twentede Demokratik Dernekler platformu kuruldu. Bu platformda yer alan özörgütler, ATİB(Almelo), TTİB(Enschede), TDVH(Hengelo) ve OTİB(Oldenzaal) idi.Ülkesel  düzeyde, de  diğer özörgütlerle birlikte Federasyon çalışmalarına katılmıştı.Merkezi Utrecht’te olan o zaman ki adıyla LSOBA, yani ülkesel düzeyde göçmen kökenli özörgütlerin oluşturduğu bir federasyon kuruldu. Yani bir bakıma ATİB, göçmenlerin giderek bu ülkede yerleşme seçeneklerinin arttığını görmüştü. Onun için burada politik arenada da olunması seçeneğini gündeminin ilk sıralarına almıştı.

.

Dostlar,

Bundan, öncede ATİB’in  bir web sitesi vardı. Ancak, zamansızlıktan ötürü ilgilenemedik, ya da facebook gündeme gelince, bize de facebook dediğimiz sosyal paylaşım sayfası daha kolay gelmişti. Ama, anladık ki, web sitesi daha farklı daha kalıcı, bir yanıyla da arşiv özelliği taşıyor. Diğer bir söylemle, internet üzerinde yayın yaptığınız bir gazetedir. Bu sitede, duyurularınızı, etkinliklerinizi,

yorumlarınızı ya da sizlerden gelen yazıları burada paylaşma olanağınız var. Bu site aracılığıyla umarız, daha sıkça görüşebiliriz.